İslam, değişim, kriz  

Gönderen dinlereinanmamak@gmail.com

İslam, hakikaten büyük medeniyet. Uğruna ne canlar verilmiş. Öyle bir medeniyet ki, bu dünyaya yüklediği anlam fevkalade etkileyici. İnsanların bu dünyaya bir sınav için gelmesi ve bu sınavın sonunda Allah'ın takdiri ile iyilerin Cennet'e kötülerin Cehenneme gitmesi. Tabiki dünyaya bihaber olarak gelen insan böylesine yüce bir düşüncenin bir parçası oluyor ve bu inançın gösterdiği yolda iyi bir insan olmaya çalışıyor. Ne güzel ki bu insanlar bu hayata bir anlam yükleyebilmişler. Fakat küreselleşme çağında işler o kadar kolay işlemiyor. İslamda ona inanmayanların inkarcı, kafir olarak nitelendirilmesi bugünkü toplumda işleri zorlaştırıyor. İslam kendisine inanmayanları kötü insanlar olarak telkin etmesi ona inanların işlerini zorlaştırıyor. Çünkü İslamın müminleri inanmayanlarında aslında kendileri gibi iyi sıfatlar taşıdığını ve kendilerinden pekte farklı olmadığını görüyor. Onlarda ailelerinden gördükleri dini inançları devam ettiriryor, İslama inananlarda. Birçok müslüman farkındamıdır değilmidir bilmiyorum ama eğer İslamdan haberdar olan biri ona inanmamışsa doğrudan Cehenneme gider. Eski İslam alimlerinin din üzerine yazdıkları eserlerde bu böyledir ve bu eserlerde sık sık inanmayanların kafir olmasından bahsedilir. Fakat gelgelelim bugünün alimleri kafir kelimesini çok kullanmaktan çekinirler. Bunun nedeni kafir dediğin kişi kafir değilse sen kafirsin diye aksettirilsede asıl nedeni küreselleşmeyle gelen kültürel emperyalizmdir. Bu devirde, geçmişe kıyasla insanlar kültürel açıdan gitgide birbirilerine benzemektedirler. Tabi bu benzeşme din, iman vs. sınır tanımıyor. Hz. Muhammed örneğin yaptığı her davranışta yahudilerden, müşriklerden farklı olmaya çalışırken, bugünün insanları birçok kültürel faaliyeti aynı biçimde yapmaktadırlar. İş böyle olunca ötekilere kafir demek zorlaşıyor. Fethullah Gülen bu konuyla ilgili iyi bir örnektir. Şahsının yazdığı eserlerde kafir kelimesi neredeyse hiç geçmez ve sadece insanların imanını arttırmayı amaçlar çünkü bu devir üstadı Bediüzzaman Said Nursi'ye göre "tarikat devri değil imanı kurtarma devridir". Bediüzzaman haklıdır. Bu devirde imanı korumak hiçte kolay değildir. Hele birde düşünen, okuyan, araştıran bir insansanız. Her türlü bilginin çoğalması, bilgiye ulaşmanın kolaylaşması bugün İslam ve bütün dinler için büyük bir tehlikedir. Çünkü bu bilgi bombardımanı konusunda insanlar İslamı sorgulayabilirler. Bu biligi bombardımanı altında Türkiye'ye bakarsak aydın sayılabilecek insanların birçoğu dinlere inanmamaktadır. Ahmet Hakan en yeni örneklerdendir. Kendisi Kanla7deki yayın hayatından sonra farklılaşmıştır. Her ne kadar İslama inanmadığını açık açık demesede, köşe yazısında kendisini her türlü dinsel kimlikten soyutladığını demektedir.
İnanmak hakikaten zor iş. Hele birde okuyup araştırıyorsanız.
Tavsiyem okuyun,okuyun,okuyun ama gidipte hep aynı zihniyeti yansıtan kitaplar okumayın. Okuduğunuz kitaplar birbirinden farklı düşünceleri yansıtsınki kıyaslayabilime şansınız olsun.

This entry was posted on 04:14 . You can leave a response and follow any responses to this entry through the Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom) .

0 yorum