İnançları sorgulamak  

Gönderen dinlereinanmamak@gmail.com

Farkındamısınız bilmiyorum. Yaşadığımız dünya ne kadarda gizemli. Bilinmeyen o kadar şey var ki, İnsanlık Tarihine baktığınızda hep bu gizemlilik çözülmeye çalışılmış. Herkes kendi çevresine göre belirli bir kültür oluşturmuş ve sorular, bilinmeyenler bir şekilde yanıt bulmuş. Bu bilinmezlik içinde dünyadaki en renkli coğrafyalardan biri de Ön Asya bölgesi. Semavi dinler olarak geçen Musevilik, Hristyanlık, İslam bu coğrafyalarda ortaya çıkmış ve başarılı da olmuştur. Musevilik daha içe dönük bir milli bir din olması hasebiyle farklı toplumlara yayılamamışken, Hristiyanlık ve İslam farklı coğrafyalara yayılmayı başarabilmiştir. Şüphesiz bu dinler insanların sorularına kafa karışıklığına getirebildiği cevaplar o toplumları ikna edici nitelikteydi.
Fakat bugün İnsanlık Tarihi çok büyük değişimler geçirmiş ve dinler sorgulanabilir hale gelmiştir. Tabiki dinlere inanıp inanmamak bir vicdan işidir insanlar kendi iradeleriyle düşünüp neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar vermelidir. Fakat teoride olması gereken şey pratikte kolayca gerçekleşmez. Aile denilen yapı içinde yetişen bireyler aileye her alanda muhtaç olduğu gibi inanç alanında da muhtaçtır. Müslüman bir aileden çıkan bireyin müslüman olması, ateist ebeveynlerin çocuklarının ateist olması tesadüf değildir. Nitekim dinlerin de kültürel bir boyutu vardır ve bunlar yaşanılan çevreyle elde edilen şeylerdir. Açıkçası böyle bir şeyin varlığından haberdar olmak bile insanın kendini sorgulamasının bir nedenidir. Gariptir ki insanlar böyle birşeye pek yanaşmazlar. Doğru olan hep kendileridir, başkaları hata yapar hep. Bu siyasi düşüncede de böyledir, dini inançlarda böyledir, çocukken yaptığımız mahalle kavgalarında da böyledir.

This entry was posted on 11:16 . You can leave a response and follow any responses to this entry through the Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom) .

0 yorum